Son zamanlarda fotoğraflara bakarken; ya da fotoğraf üzerine düşünürken aklımda beliren yeni bir terim var, Zorlanmış Kadraj ya da Zorlanmış Fotoğraf.

Zorlanmış Kadraj; ya da Zorlanmış Fotoğraf tam olarak nedir? Elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Aslına bakarsanız acemice yapılmış kurgu fotoğraflarının büyük kısmı bu tanımın içerisine giriyor, hatta bazı belgesel ve sokak fotoğraflarında da karşılaştığımız bir durumu ifade ediyor. Acemice olmasa bile bazı fotoğraflar bize bu hissi verebiliyor.

Bu bir duygu, fotoğrafın içeriğinden daha ziyade bizde oluşturduğu hissi anlatmak amacıyla kullandığım bir terim.

zorlanmış kadraj - hakkiceylan.com

Bu yazıdaki fotoğrafların tamamı bana aittir, konunun içeriği nedeniyle, kimseyi gücendirmemek adına böyle olmasını daha uygun buldum. Örneğin on yıl kadar önce çektiğim yukarıdaki karadeniz kadını fotoğrafına bir süre baktıktan sonra bu hissi duymak çok kolay. Bunu hem kadının dudaklarından, hem de sol elinin duruşundan dolayı hissediyoruz.

zorlanmış kadraj - hakkiceylan.com

Keza yine yukarıdaki eski fotoğraflar bende aynı hissi uyandırıyor.

Bu tarz fotoğraflar çekmek belki bize resimden kalan, halen fotoğraf ile resmi birbirine karıştırmaktan kaynaklanan bir durumdur, tam olarak nedenini bilemiyorum.

Bazen bir yerde fotoğraf olduğunu düşünürsünüz ve fotoğraf çekmeye başlarsınız; fakat tam olarak istediğinizi alamazsınız. Yine de uzun süre fotoğraf çekmeye devam edersiniz, bu arada çıkan fotoğraflar işte anlatmak istediğime örnek olarak verilebilir.

“Modelin objektife bakmasıyla ilgili bir durum olabilir mi, bakışlarla ilgilidir belki” diye düşündüm. Ama modelin objektife bakmasıyla da ilgisi olmadığı kanaatindeyim. Aşağıdaki fotoğraf buna bir örnek olarak gelsin.

zorlanmış kadraj - hakkiceylan.com

“Zorlanmış Fotoğraf veya Zorlanmış Kadraj” mükemmel ya da mükemmele yaklaşmak için özel çaba sarf edilmiş fotoğraflardır. Fakat fotoğrafın içerisindekiler size bu fotoğrafın bir çaba ve zorlamayla çekildiğini, bir çok şeyin bir araya getirilmek için zorlandığını fısıldar. Fotoğraftaki gerginlik tecrübeli gözlerden kaçamaz.

Bunu anlamak veya anlatmak elbette kolay değil. Sadece uzun süre fotoğraf çekenlerin anlayabileceği bir durum. Uzun zaman vizörün arkasında olmanız, bu konuda tecrübe edinmiş olmanız anlamanıza oldukça yardımcı olacak faktörlerden biri.

“Zorlanmış Fotoğraf ya da Zorlanmış Kadraj” andan çalınan bir kare; ya da anı donduran bir kare olmaktan ziyade zaten donmuş bir anı kaydetmek gibidir. Özellikle kurgu fotoğraflarında bir modelden birşey yapması istendiğinde, modelin o işi yapmayıp, yapar gibi davranmasıyla ortaya çıkabilir. Bu tip anlarda çekilen fotoğraflar konuya bariz örnek olarak verilebilir. Fotoğrafta akıcılık yoktur, şiirsellik hiç yoktur, donuktur.

Başka bir örnek ise herşeyin bir araya geldiği; ama hiç bir şeyin çakışmadığı bazı fotoğraflar için söz konusu olabilir. Bu tip fotoğrafların bir kısmında da fotoğrafa bakarken aynı duyguları hissedersiniz.

Bazı fotoğraflar aynı bakış açısı, aynı tip kadraj ve kurgu ile çekilse de fotoğraftaki ufak bir detay durağanlıktan kurtarıp zorlanma hissini yok edebilir. Aşağıdaki fotoğraftaki gülümseme tüm fotoğrafı taşıyor ve bizde gerçek pozitif bir duygu bırakıyor.

zorlanmamış kadraj - hakkiceylan.com

Son zamanlarda fotoğrafların bir kısmında bulunan hareket netsizliği veya istenmeyen çakışmaların olmasının fotoğrafa daha fazla akıcılık kazandığı ve zorlamadan kurtardığını düşünüyorum. Hatta resim penceresinden bakıldığında kusurlu (!) olarak adlandırılacak bazı fotoğrafları daha fazla sever oldum. Bana çok daha akıcı, şiirsel ve insancıl geliyorlar.

Işık kullanımı da fotoğrafdaki durağanlığı kıran, ona duygusal bir anlam katan unsurlardan biri, aşağıdaki fotoğraf bir kurgu değil; anlık bir fotoğraf. Modelin duruyor olması bile fotoğrafa durağanlık vermiyor. Sebebi ışık nedeniyle oluşan modelin gölgesi ileri gitmeye çalışıyor ve bunu hissediyorsunuz, gidilecek tek yön orası.

zorlanmamış kadraj - hakkiceylan.com

Bu arada tüm kusursuz ya da mükemmel fotoğraflar “Zorlama Fotoğraf ya da Zorlama Kadraj” olarak adlandırılamaz elbette. Ama zaten siz onu gördüğünüzde anlarsınız değil mi? Var mı bir sözünüz?