Birçoğunuzun bildiği veya bir yerlerde işittiği bir kavram Altın Oran. Burada kısa bir tanımlama vererek fotoğrafta kullanımına değinmek istiyorum.

Altın Orana tabiatta, matematikte, ünlü sanat eserlerinde ve daha birçok yerde sıkça rastlayabiliriz. Bir insan yüzündeki ve vücudundaki birçok oran, piramitlerdeki oranlar, salyangozdaki oranlar, çam kozalağındaki oranlar, Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa adlı tablosu ve bunun gibi yüzlercesi örnek olarak verilebilir.

Altın Oran Nedir?

Bir insanın tüm vücudu ile göbeğine kadar olan yüksekliğinin oran 1.618 sayısını verir ki bu da Altın Oran’dır.

Ünlü İtalyan Matematikçi Fibonacci’nin bize tanıttığı ve Fibonacci Serisi diye bilinen sayı dizisindeki elemanların da Altın Oranı vurguladığı görülmektedir. Bu serideki sayılar; 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, … şeklinde ilerlemekte olup her sayı bir önceki iki sayını toplamı şeklindedir. Buradaki Altın oran ise her elemanın (13. sıradan sonra) bir öncekine oranı bize yine 1.618 değerini vermesidir.

Mimaride de çok sık kullanılan bu oran insan gözüne en hoş gelen dikdörtgenin uzun ve kısa kenarları arasındaki orandır. Daha ayrıntılı bir incelemeyi Vikipedi ‘den yapabilirsiniz.

Fotoğrafta Altın Oran

Fotoğraftaki kullanımına gelince; Altın Oran her ne kadar küsuratlı bir sayı gibi görünse de Altın Oran’ı fotoğrafta kullanmamız mümkündür. Bunun için yapmamız gereken kadrajımızı 9 eşit dikdörtgene bölerek ilgi noktasını ortada yeralan kesişim noktalarından birine yakın yerleştirmek. Tam bir Altın Oran olmasa bile bu işimizi görecek prensip 1/3 kuralı olarak bilinir.

Günümüzde birçok fotoğraf makinesi vizörden baktığınızda (Grid fonksiyonu açık ise) size bu bölünmüş alanları göstererek kullanmanıza yardımcı olmaktadır. Tabi ki tüm fotoğraflar bu şekilde olamaz; ama genel itibariyle bu kurala uygun kadrajlar gözümüze çok daha hoş görünecektir.